Cinsel organ boyu, erkekler arasında en çok konuşulmayan ama en çok merak edilen konulardan biridir. “Benimki normal mi?”, “Büyük mü, küçük mü?”, “Ölçerken hata yapıyor olabilir miyim?” gibi sorular çoğu erkeğin zihninde döner durur.
Cinsel organ boyu, erkekler arasında en çok konuşulmayan ama en çok merak edilen konulardan biridir. “Benimki normal mi?”, “Büyük mü, küçük mü?”, “Ölçerken hata yapıyor olabilir miyim?” gibi sorular çoğu erkeğin zihninde döner durur.
Aslında bu konuda doğru bilgiye sahip olmak, gereksiz özgüven kaybını ya da boş yere abartmayı önler. Şimdi gel, bu meseleyi açık açık ama saygılı şekilde konuşalım.
Birçok erkek, ölçüm yaparken ya yanlış yöntemi kullanır ya da ölçüm zamanını yanlış seçer. Bu yüzden önce şu soruyu cevaplayalım:
En doğru ölçüm zamanı nedir?
Nasıl ölçülür?
Kendine dürüst ol. Kimseyle yarışta değilsin. Sadece doğru bilgiye sahip olmak, gerekirse doktorla paylaşabilmek için bu önemli.
Araştırmalara göre dünya genelinde erkeklerde:
Türkiye için de bu değerler genellikle benzer seviyelerde çıkmaktadır. Yani “normal” denilen aralık çok geniştir ve “büyük” ya da “küçük” gibi kelimelerden çok, işlev ve özgüven ön planda olmalıdır.
Kesinlikle hayır.
Cinsellikte performans, uyum, anlayış, güven ve duygu paylaşımı; boydan çok daha fazla önem taşır. Bu yüzden sırf ölçüm sonucu sizi tatmin etmedi diye kendinizi eksik hissetmeyin.
Şunu da unutma:
Cinsel organ boyu ne bir erkeği “daha erkek” yapar, ne de eksik birini “eksik erkek” yapar.
Bu durumlar için üroloji uzmanına başvurmak en doğrusudur. Profesyonel destek, kafandaki soru işaretlerini gidermek açısından değerlidir.
Cinsel organ boyu hakkında bilgi sahibi olmak, sağlıklı bir erkeklik bilincinin parçasıdır. Ama bunu bir yarışa, takıntıya ya da stres kaynağına dönüştürmek doğru değildir.
İşin özü:
Kendini tanımak > kendini kıyaslamak.
İşlev > gösteriş.
Gerçeklik > efsane.
Ve unutma, erkeklik sadece bedenle değil; duruşla, sorumlulukla ve kendine güvenle ölçülür.